31/07/2025
Dayanıklı zemin, uzun ömürlü, işlevini ve performansını koruyan ve bozulmaya karşı dirençli zemindir. Kaliteli malzeme, iyi tasarım ve sağlam işçilik, dayanıklı bir zeminin temelini oluşturur. Gıda ve içecek fabrikalarında zemin dayanıklılığını sağlayan en önemli şey nedir?
Zeminler Farklı Etkilere Karşı Direnç Göstermelidir
Mekanik, Kimyasal ve Termal Şoklar
Zemin ve duvar kaplamaları, bulundukları yerin gereksinimlerine dayanabilecek nitelikte olmalıdır. Örneğin, mezbahalarda ağır kancaların yere düşmesi ya da ağır ekipmanların devrilmesi olağan durumlardır. Depolarda, dondurucularda ve ambarlarda ise, zemin kaplamaları forklift ve diğer ekipman trafiğinden kaynaklanan aşınmaya karşı yeterli mekanik dirence ve yüzeye yapışma gücüne sahip olmalıdır. Darbe direnci düşük olan zemin sistemleri, en sık onarım veya değişim gerektirenlerdir.
Agresif temizlik maddeleri de bir diğer risk unsurudur. Kimyasal direnci düşük zeminler, daha hızlı aşınmakla kalmaz, aynı zamanda bakteri ve virüslerin barınabileceği alanlar da oluşturabilir.
Zeminleri zorlayan bir diğer faktör ise sıcaklık şoklarıdır. Patates cipsi üretimi sırasında yere dökülen sıcak yağ gibi kazara yaşanan olaylar olabileceği gibi, yıkama işlemleri gibi rutin uygulamalar da buna neden olabilir. Bu işlemler, sıklıkla 100°C’yi aşabilen sıvılar veya çok daha yüksek sıcaklıklara ulaşabilen buhar kullanır. Kullanılan zemin kaplama sistemi, sık, ani ve genellikle aşırı sıcaklık değişimlerine dayanabilecek şekilde tasarlanmış olmalıdır.
Dayanıklı Bir Zemini Ne Belirler?
Kaliteli malzeme, iyi tasarım ve sağlam işçilik, dayanıklı bir zeminin temelini oluşturur. Zeminin tüm yapısı ve her bir bileşeni (alt temel, yük taşıyan beton tabaka, şap ve koruyucu üst kaplama) bağımsızdır ve birlikte çalışarak gereken performansı vedayanıklılığı sağlar. Örneğin, alt zemin ve temel çökerse, beton tabaka ağır yükler altında çatlayabilir. Kaplama kimyasallara karşı yeterli dirence sahip değilse, alttaki betonu koruyamaz.
Uzun Ömürlü Zeminler – Uzun Vadede Tasarruf
Herhangi bir yüzey kaplamanın ömrü, mekanik, kimyasal ve termal gerilmelerin ortak etkisine bağlıdır. Bu etkenler, ne yetersiz ne de gereğinden fazla olacak şekilde, tam amacına uygun bir zemin tasarımı ve uygulaması yapılırken dikkate alınmalıdır.
Uzun vadede işlevini yerine getiren ve performansını koruyan zeminler, yatırımcı için en ekonomik ve kârlı çözümdür. Özellikle gıda ve içecek sektöründe başarısız olan zeminler, en pahalı zeminlerdir.
Zemin Dayanıklılığını Etkileyen Faktörler
Gıda işleme tesislerinde zeminleri etkileyen faktörlerden bazıları şunlardır:
- Mekanik şoklar ve darbeler
- Aşınma ve sürtünme
- Kimyasal maddelere maruz kalma
- Termal şoklar ve aşırı sıcaklık değişimleri
- Yüksek noktasal yükleri
- Paletlerin sürüklenmesi ve yer değiştirmesi
- Ağır nesnelerin, bıçakların, kancaların veya keskin cisimlerin düşmesi
Zeminler Üzerindeki Kimyasal ve Termal Etki
Kimyasal dirence geldiğimizde, farklı zemin kaplamaları kimyasalın türüne, yoğunluğuna, sıcaklığına ve maruz kalma süresine göre farklı tepkiler verir. Özellikle fosforik veya nitrik asitler ile kostik veya klor bazlı temizleyiciler,
zeminler için oldukça zorlu kimyasallardır.
Laktik, sitrik ve asetik asitler, kan, ıslak şeker, yağlar, gresler gibi üretimin doğal unsurları olan maddeler de ciddi tehditler oluşturabilir. Bu bileşenler düşük miktarda olsa bile, buharlaşma onların yoğunluğunu ve aşındırıcı özelliklerini artırabilir.
Gıda ve içecek tesislerinde sıcaklık değişimleri fazla ve ani olabilir. Örneğin, bir
dondurucunun yanındaki zeminin sıcaklığı 0°C'nin altından 21°C oda sıcaklığına
kadar değişebilir. Zemin sisteminin bu iki sıcaklıkta da işlevini yerine getirmesi gerekir.
Ancak daha zorlayıcı olan, birkaç dakika hatta saniyeler içerisinde 100°C ve üzeri sıcaklık değişimleriyle oluşan termal şoklardır. Termal şoklar, kapların ve tavaların pişirme, yıkama ve temizliği sırasında oluşan yüksek sıcaklıktaki dökülmelerden kaynaklanabilir. Bu durum, yüksek sıcaklıkta temizlik ve sanitasyon sonrası üretim ekipmanlarından zemine boşaltılan sıcak CIP (yerinde temizlik) sıvıları ve sıcak su ile yıkama nedeniyle de meydana gelebilir.
Termal şok, zemin sisteminin çatlamasına veya tabakalarının birbirinden ayrılmasına yol açabilir. Bunu önlemek için, zemin kaplamasının beton alt yapıyla benzer genleşme katsayısına, yüksek kohezyon gücüne ve düşük elastikiyet modülüne sahip olması gerekir.
Zemin kalınlığı da önemli bir rol oynar. Üst tabaka, 90°C ve üzeri su veya kimyasal atık sıcaklıkları için en az 9 mm kalınlığında olmalıdır.
Zemin Kalınlığının Dayanıklılık Üzerindeki Etkisi
Zemin kalınlığı arttıkça, zeminin çeşitli gerilimlere ve yıpratıcı etkenlere karşı gösterdiği direnç de artar.
Zeminin kalınlığı, zeminin karşılaşacağı gerilimlerin türü ve büyüklüğünün ayrıntılı bir değerlendirmesi sonucunda belirlenir. Gıda işleme tesislerinde reçine esaslı zemin kaplamaları için minimum kalınlık 3 milimetredir; ancak özellikle ıslak alanlarda 6 milimetre veya daha fazla kalınlık tercih edilir. Seramik karolar için ise kalınlık genellikle 8,5 ile 20 milimetre arasında değişir, ancak yüksek yük taşıyan alanlar için minimum 12 milimetre kalınlık etkili koruma sağlar.
En Doğru Zemini En Baştan Seçin
Sika olarak, projenizin başından itibaren doğru zemin sistemlerinin ve ürünlerinin uygun bir şekilde uygulanmasına destek olabiliriz.
Zemin projenizi zamanında ve bütçenize uygun şekilde tamamlamanın ötesinde, dilediğiniz zaman bize ulaşarak sorularınıza yanıt alabilirsiniz.
Yazar
Ari Tanttu
Zemin Kaplamalaarı Hedef Pazar Müdürü
Sika Services AG