İnşaatta Dijital Dönüşüm Çağı

İnşaat sektörü fiziksel dünyaya dayansa da dijitalleşme megatrendi artık kendini güçlü bir şekilde hissettirmeye başladı. Sika, inşaat süreçlerini ve elde edilen sonuçları iyileştiren müşteri odaklı dijital ürün ve hizmetler için geniş bir yelpaze sunuyor. Üç Sika uzmanı, dijital teknolojilerin Sika portföyüne dahil edilmesinin kısa ve uzun vadeli avantajlarını vurguluyor.

Sika’da Kurumsal Dijital Ürünler Yöneticisi görevini üstlenen Kristof Weyns, dijital teknolojilerin sağladığı verimlilik artışına dikkat çekiyor. “Müşteriler her zaman süreçleri kolaylaştırmanın, hataları azaltmanın ve projeleri daha hızlı tamamlamanın yollarını arıyor. Dijital ürünler,sunduğumuz çözümlerin değerini artırarak anlamlı veriler sunmamıza sebep oluyor.”

Sika Sand App uygulaması buna çok iyi bir örnek. Bu uygulama, beton hacminin %70’ini ve ağırlığının %80’ini oluşturan doğal kum ve agregalar ile mücadele etmeye yardımcı oluyor. Düşük kaliteli kum ve agregaların analiz edilmesini sağlayarak, malzemelerin diğer içeriklerle birleştirilerek yüksek kaliteli beton üretiminde kullanılmasına olanak tanıyor.

Geleneksel eleme analizi; kapsamlı ekipman, laboratuvar süreçleri ve zaman gerektiriyor. Sika Sand App ise sahada, doğru ve hızlı bir ara analiz sunarak karar alma süreçlerini hızlandırıyor. Müşterilerin partikül boyutu dağılımı, şekil özellikleri ve eleme açıklıkları arasındaki değişim gibi temel malzeme özelliklerini değerlendirebilmesi için yalnızca akıllı bir cihaz ve kompakt bir ışık paneli yeterlidir. Elde edilen sonuçlar farklı formatlarda paylaşılabilir, diğer Sika teknolojileriyle entegre edilebilir ve beton karışım tasarımlarının oluşturulmasında kullanılabilir. 

Sika Sand Uygulaması’ndan elde edilen beton verileri, Sika Mix Design Uygulaması’nda daha kapsamlı şekilde değerlendirilebilir. Sika’da Kurumsal Dijital Ürün Yöneticisi Melissa Fisogni, bu uygulamanın toplanan bilgileri nasıl verimli kullandığını şöyle açıklıyor: “Karışım tasarımı uygulaması, müşterilerin kendi gereksinimlerine uygun doğru beton karışımını tasarlarken Sand App’ten gelen agrega analizi de dahil olmak üzere mevcut tüm verileri entegre etmelerini kolaylaştırır. Uygulama, kullanıcıların performans verilerini, karbon emisyonlarını ve değişken maliyetleri girmesine imkân tanıdığı için farklı karışımlar da birbiriyle karşılaştırılabiliyor.”

Bu dijital araç, kullanıcıların farklı karışımların avantajlarını karşılaştırmalarını ve tarafsız bir şekilde, görsel bir değerlendirme elde etmelerini sağlıyor. Dayanıklılık ve işlenebilirlik gibi performans gerekliliklerini ve öngörülen çevresel etkiyi gösteren sonuçlar, kurum genelinde anında paylaşılabilir.

Ayrıca iki ek özellik daha sunuyor. Yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) ile her karışımın uzun vadeli çevresel etkileri hesaplanır. Püskürtme beton uygulaması, kullanıcının test plakalarına püskürtülen betonun erken dayanım deneylerini düzenlemesine, izlemesine ve değerlendirmesine yardımcı olur. Özel bir penetrometre ile alınan ölçümler, uygulamanın bluetooth bağlantısı sayesinde sorunsuz bir şekilde aktarılır. Bu da tünel ve madencilik projelerinde yaygın olan karanlık ve tozlu alanlarda verilerin güvenilir şekilde toplanmasını ve kaydedilmesini sağlar.

Dijital teknolojiler, yapıların yaşam döngüsü yönetimi ve uzun ömürlülüğü açısından kritik önem taşıyan reaktif bakımdan önleyici bakıma geçişi de hızlandırıyor. Olası arızaların erken tespiti ve giderilmesi, gelecekte daha büyük ve yıkıcı onarım çalışmalarını önleyebilir.

Bu erken uyarı sistemlerinden biri, çatı koşullarını gerçek zamanlı olarak izlemek için sensör teknolojisine dayanan SikaRoof® İzleme Sistemi’dir. Bu modüler sistem, buhar kontrol katmanındaki suyu, sıcaklığı ve  nemi izleyerek bina yöneticilerini potansiyel sızıntılar konusunda uyarır. Bu sistem, maliyetleri en aza indirmek ve binanın kendisine veya içeride depolanan mallara gelecek zararları önlemek için daha bilinçli karar alınmasını ve hedefe yönelik onarım yapılmasını sağlar.

Sika’da Kurumsal Sürdürülebilir Portföy Başkanı olan Leo Scheiwiller, sürdürülebilirliğe odaklanmanın hem şirket içinde hem de şirket dışında dijitalleşme çabalarını hızlandıracağına inanıyor. “Tedarik zincirimizde ve değer zinciri genelinde daha fazla şeffaflığa ihtiyacımız var. Bu hem fabrikalarımızdan hem de tedarikçilerimizden veri toplanmasını gerektiriyor ve bunun en iyi yolu dijital yöntemlerdir. Sürdürülebilirlik belgelerinin büyük bir kısmı aynı zamanda karşılaştırılabilirlik ile ilgilidir. Dijital çözümler, sürdürülebilirlikle ilgili faaliyetleri, aksiyonları, çalışmaları ve sonuçlarıkarşılaştırmayı çok daha kolay hale getiriyor.”

Sika, tamamen dijitalleşmiş Sürdürülebilir Portföy Yönetimi (SPM) sistemi ile bu alanda şimdiden birkaç adım önde. Çevresel ürün beyanlarından (EPD) yaşam döngüsü analizlerine kadar tüm verilere artık kurum içerisinde erişilebiliyor. Bu da müşterilere Sika ürün ve çözümlerinin sürdürülebilirlik profilleri hakkında detaylı bilgi sunmayı kolaylaştırıyor.

Aynı zamanda Sika, yapısal dayanıklılığı daha akıllı ve sürdürülebilir bir şekilde artırmaya katkıda bulunan müşteri odaklı dijital çözümleri ölçeklendirmeyi hedefliyor. Sika’nın genel hedefi değişmiyor: sektördeki en önemli sorunları çözmek. Dijitalleşme, inovasyonu ve müşteri için yeni fırsatları ortaya çıkarmak için gereken veri ve içgörüyü değerlendirmede önemli rol oynamaya devam edecek.

Melissa Fisogni, 2022 yılında Sika’ya katıldı ve şu anda dijital beton ürünlerini yönetiyor.  İtalyan olan Fisogni, mühendislik ve mimarlık alanında eğitim almıştır.

Kristof Weyns, Sika'nın dijital girişimlerinin ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Global Dijital İş Geliştirme Müdürü Beton olarak, stratejik dijital ortaklıklar kurmaya ve müşterilerimizin dijital dönüşümünü desteklemeye odaklanmaktadır. 15 yıl önce Sika'ya katılmıştır.